Meme Biyopsisi Nedir?

Meme de değişik görüntüleme yöntemleri ile saptanan kanser acısından şüpheli odaklar; ilgili görüntüleme rehberliğinde (Ultrasonografi, Mamografi, Tomosentez ve MR), farklı   biyopsi teknikleri   ile hasta acısından en az zararlı, değerlendirme yapacak olan patolog için yeterli düzeyde bilgi verecek hücre, doku örneklemesi yapılarak şüpheli alanın patolog tarafından mikroskopik uzayda kanser olup olmadığının saptanmasıdır. Ayrıca biyopsi; operasyon yapılıp yapılmayacağına, yapılacaksa cinsine ve genişliğine de karar vermek için yapılır.

Ultrasonografi real time işlem olduğundan ve radyasyon içermediğinden görüntü saptandığında ilk tercih edilen yöntemdir.

BİOPSİYE HAZIRLIK NASIL OLMALI

Meme hastalıklarının tanısı İğne biyopsileri ile konuyor. Hasta kullandığı ilaçları (özellikle kan sulandırıcıları) ilgili radyolog doktora bildirmesi gerekiyor. Hasta işleme geldiği zaman tok olacak, göğüs veya koltuk altına pudra, krem deodorant gibi kozmetik unsurlar kullanmayacak.

İŞLEM NASIL YAPILACAK VE SÜRESİ

İşlemin yapılacağı görüntüleme yöntemi rehberliğine göre hastaya pozisyon verilir. İşlemden önce cilt temizliği yapılarak, biyopsi bölgesi lokal anestetik ilaçlarla uyuşturulur. Bu şekilde hastanın ağrı sızı duymasının önüne geçilir. Toplam süre İİAB ve cut biopsi de 15-20 dk. vakum biyopside 30-40 dk. geçmez. Hasta işlem sonrası aynı gün evine gidebiliyor. İğne biyopsisi ile hastalığın memenin diğer bölgelerine dağıldığı   sözkonusu değildir. Radyolog tarafından usulüne uygun alınan doku örneklemeleri Patolog tarafından değerlendirilerek iyi , şüpheli (Atipik) , kötü huylu olarak raporlanır. Raporlanan, biyopsisi yapılan şüpheli odakların %10-40’ı kötü huylu olarak bildirilmiştir.

BİYOPSİ ÇEŞİTLERİ?

İnce iğne aspirasyon biopsisi (İİAB); Kist boşaltılması, Aksilla da lenf nodundan hücre örneklemesi yapılması bu işlemin alanına girer. USG eşliğinde; bazen meme de çok derin yerleşimli ya da küçük lezyonlardan da bu yöntemle biyopsi yapılır.  Bu yöntemin ucuz olması, kısa sürede yapılması, real time olması, kanama ağrı gibi komplikasyonların oluşmaması avantajları arasındadır.

Kesici iğne biyopsisi (Kalın iğne, Tru cut, Cor biyopsi); Daha kalın iğneler ile yapılan biyopsi çeşidi olup otomatik ya da yarı otomatik tabancalar ile iğneler hedef kitleye odaklandırılır. Bu yöntem iğnenin hedefe doğru tetiklenmesi ve oradan 3-4 mm lik parça koparması esasına dayanır. İşlem sırasında 6-7 kez doku örneklenmesi yapılır. İnce iğneye göre dezavantajları arasında; kalın iğnenin pahalı olması, dokuyu daha fazla travmatize etmesi, ağrı, morarmanın ince iğneye göre zaman zaman görülmesi ve de hedefe tam isabet için deneyimin olması gibi durumları sayabiliriz.

Vakum Biyopsisi; Daha kalın, vakum iğne sistemleri ile yapılan, iğne biyopsileri içinde en gelişmiş olanıdır. Bu sistem Mamografi ve Tomosentez de saptanan mikrokalsifikasyon ile her ikisinde ve MR incelemesinde görüntülenen şüpheli bulgular için kullanılıyor. İşleme başlarken hastaya önce özellikli sterotaksik masa veya koltuk da pozisyon aldırıp, değişik açılardan çekim yapılıyor. Elde edilen görüntüler içindeki hedef lezyon veya mikrokalsifikasyonun bilgisayar yardımı ile 3 boyutlu görüntüsü konumlandırılıyor. Bu konumlandırılan hedefe, sürekli vakum uygulanan, tek kullanımlık iğne bilgisayar aracılığı ile yerleştiriliyor. Hedef lezyon vakumun negatif basıncı ile iğnenin içine doğru çekilerek, 3-5 dk gibi kısa süre içerisinde çok sayıda doku örneği alınıyor. Vakumlanan alana yönelik, (mamografide tespit edilemeyeceği için) gelecekte olabilecek olası ope. acısından işlem yerini belirleyebilmek adına  metal  klips yerleştirilir ve  işleme son verilir. İşlem sonrası dikiş atılmaz, giriş deliği kapatılarak hasta evine gönderilir.

İşlemin avantaj ve dezavantajlarını sıralarsak vakum iğne sistemi oldukça pahalıdır. Ancak biyopsi sonucunun iyi huylu gelmesi durumunda   cerrahiye gerek kalmaması, yapılacak cerrahi işlemler sırasında kosmetik bir organ olan memeye zarar verilmesinin önüne geçilmesi, oluşabilecek skar dokusundan kurtulması, anestezi almaması, işlem sırasında meydana gelen kanamanın vakum ile çekilmesi, komplikasyon oranının düşük olması, rahat tolere edebilmesi ve en önemlisi alınan doku örneğinin çokluğundan dolayı doğru tanı oranının %98 lere yükselmesidir. Tüm bunlar   avantajları arasındadır. Kısacası hasta acısından vakum biyopsisi gereksiz bir operasyondan kurtulmaktır. Artık günümüzde cerrahi işlemlere gereksinim duyulmadan iyi huylu tümörlerin bir kısmı meme radyologları tarafından girişimsel işlemler ile tedavi edilmektedir. Örneğin Mikrokalsifikasyonlar, distorsiyon,  papiller lezyonlar , komplike kistler , Fibroadenom ve iyi huylu lezyonlar gibi..